Yazıya başlamadan önce şunu belirtmeyi özellikle isterim. OneCoin, Thodex, FTX veya başka bir dolandırıcılık şebekesine paranızı yatırmış ve zarar etmiş olabilirsiniz. Hiç kripto piyasasında para kaybetmemiş de olabilirsiniz. Bu yazıda amacım ne kazancınız üzerinden sizi övmek, ne de kaybınız yüzünden sizi yermek. Para böyle bir şey, kazanmak kadar kaybetmenin de doğal olduğu bir olgu. Herkes kendi kazandığı parayı, doğru gördüğü yere yatırma hakkına sahip, kendi tercih ettiği kişileri dinlemek de hakeza bir hak. Lakin, zehirin asla teneke kupada sunulmadığını, tarih boyunca altın kaplarda sunulduğunu da unutmamak lazım. Bu yazının amacı da, OneCoin dolandırıcılığı üstünden, para piyasalarında işlem yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini bir nebze olsun okuyana hatırlatabilmek.

Pandeminin son dönemleri, Antalya’da kahvemi almış, Lara’da parkta çimenlere oturmuş kitap okurken, yanımda bir genç, arkadaşlarına “şu kadar koydum, bu kadar kazandım” şeklinde konuşuyordu. İşin ilginci, okuduğum kitap “Crypto Wars” isminde, kripto piyasasında dönen dolandırıcılıklar ve tehlikeler üzerine iken, ister istemez kulak misafiri olmaya devam ettim. Gayet iyi giyimli bir gençti, çevresine kazancını anlatması böbürlenmekten ziyade, onları da üye olduğu sisteme katılmaya ikna etmek üzerineydi, ki bu sıklıkla MLM (Multilevel Marketing) yani Çok Katlı Pazarlama olarak adlandırılan, Ponzi Oyunu olarak da anılan “keriz silkme” uygulamalarının can alıcı noktasıydı. Olması imkansız bir kazancın peşinde, insanları para yatırmaya teşvik edip, asla ödenemeyecek meblağları bir süre ödeyip sonra ortadan kaybolması kuvvetle muhtemel bir sistemdi bahsettiği. Yakın yaşlardaydık gerçi ama yanlarına gidip “yapmayın, etmeyin” diye sohbete dahil olmak ne derece doğru olur, “yürü git işine moruk” derler mi diye düşündüm, ama keşke dahil olsaymışım. Henüz 1 ay geçmemişti ki, haberlerde “Bitcoin yüzünden katliam: Antalya’da bir aile yok oldu!” başlığı ile karşılaştım, fotoğrafta görünen gencin sima (ne yazık ki) tanıdık gelmişti. Ailesini öldürdükten sonra intihar eden genç, o gün “yapmayın, etmeyin” demediğim kişiydi, gerçi desem ne değişirdi bilinmez.

Öyle ya, Sanal Çiftlik diyerek devlet görevlilerinin bile yanlarına kabul ettiği birisi piyasayı “tokatlamış” ve yıllardır bilinen taktiklerle insanların birikimlerini almışken, hala benzeri hilelere kanmaya devam ediyordu insanlar. Ve edeceklerdi de, umut en cezbeden satış mekanizmasıydı çünkü. İnsanlara “gerçek olamayacak kadar iyi” tekliflerle gidildiğinde, inananlar olması doğaldı, inanmayanlar, eleştirenler ise “kıskançlık” ve “cesaretsizlik” arası yaftalarla susturuluyordu. Hepimizin çevresinde bu tür hikayeler dönmüştür. Opsiyonlu oynayıp çocukları için eski eşinden mahkemeyle aldığı evleri bir haftada yok edeninden, 3 gün öncesinde sevgilisine araba hediye ederken, 3 gün sonra tüm parası sıfırlandığı için telefonlara çıkmayanına bir sürü trajik hikaye ile dolu hafızam.

Peki çevremiz bu dolandırıcılık hikayeleri ile dolu iken, OneCoin hikayesi neden bu denli önemli derseniz, bu hikaye, ülkeden, yatırım yapanlardan bağımsız halde, kripto piyasasında dönen dolandırıcılıkların neredeyse tüm karakteristik özelliklerini taşıyor, o yüzden size kısaca hikayeyi anlatayım.

Eğer yatırımcılar OneCoin kurucuları yüzünden 4 milyar dolardan fazla kayba uğradı dersek, doğru olmaz, çünkü bu bir kaybetme değil, gasp edilme durumudur. Bu yüzden doğru söylemekte fayda var. OneCoin yöneticileri birkaç yıl içinde dünya genelindeki yatırımcılardan 4 milyar dolardan fazla para çalmıştır.

Piyasalarda volatilite kelimesi, kaba tabirle oynaklık olarak açıklanabilir. Yani yatırım yaptığınız olgunun değerinin artış ve düşüşü arasındaki aralık ile değerlendirebileceğiniz volatilite, gerek borsa, gerek kripto piyasası olsun yatırım olgusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu volatile sizin kazanma şansınızla, kaybetme ihtimaliniz arasındaki oranı genişletir. Risk taşır ve en az kazandığınız kadar kaybedebileceğinizi gösterir. Bu volatilite üzerinden piyasada işlem yapan kuruluşlar, gelen yatırımların kısa vadede daha fazla hareket edebilmesini öngörerek yatırımlar yapar ve bilinçli olanlar çoğunlukla büyük kazanç elde etme yolunda ilerler. Ancak kripto oiyasasında volatilite, yatırım mecrasının doğası gereği birçok yaptırımdan uzak kalması nedeniyle daha büyük risk taşır. Ve kripto piyasasının tarihi dolandırıcılık hikayeleri ile doludur, lakin OneCoin bunların en büyüklerinden biridir.

OneCoin nedir?

OneCoin, 2014 yılında kendisini “crypto queen” (kripto kraliçesi) olarak tanıtan Ruja Ignatova tarafından başlatılan bir kripto para birimiydi. Aslında Ruja, geçmişte de çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunmuş biriydi, 2012 yılında babası ile beraber bir şirketlerindeki işlemlerden sonra iflas vermeleri incelendiğinde 14 ay hapse mahkum edilmişti (cezası ertelenmişti), dahası 2013 yılında bir Ponzi scheme dolandırıcılığı olan BigCoin faaliyetlerine adı karışmıştı. Kısaca OneCoin ilk kurulduğunda bile bir şeylerin ters gideceğini söylemek mümkündü.

Bir arkadaşımla sohbet esnadında haberdar olduğum OneCoin ile ilgili ilk dikkatimi çeken, ne kadar araştırırsam araştırayım, kendi blockchain sistemleri hakkında bir bilgiye ulaşamamam olmuştu (ki sonrasında hiç olmadığı ortaya çıktı), üstüne de işin başındakilerin geçmişlerine ufak bir gözattığımda arkadaşa “aman dikkat” demiştim. İlerleyen zamanlarda Ruja Ignatova’nın gösterişli lansmanlarda, sosyal medyada cezbedici tekliflerle boy göstermesi doğal durumdu elbette, sonradan öğrendiğime göre 175 ülkede çeşitli yatırım gruplarının dikkatini ve parasını kendine çekmeyi başarmıştı. Burada dikkat edilmesi gereken ise, “eğitim paketleri” adı altında başlangıç seviyesinde bilgi sahibi kullanıcıları, çoğu manasız ve gereksiz teknik terimler ve bol bol gaza getirici kazanç hikayeleri anlatılıyor, insanlar da OneCoin token paketleri almaya teşvik ediliyordu. FOMO, yani fırsatı kaçırma korkusu ile insanları hemen satın almaya teşvik eden bu paketler, hiç şaşırtmayacak şekilde başarılı oldu ve insanlar bu MLM postuna bürünmüş Ponzi Oyununun içinde kendilerini buldular.

OneCoin kendisini bir kripto para birim olarak tanıtmasına rağmen, hiçbir zaman bir blockchaine sahip değildi, kripto para borsalarında işlem görmedi, ve sadece kendi platformunda işlem gördü. 2017 yılında dünya çapında yasal takibe alındıklarında Ruja Ignatova ortadan kayboldu, ve o zamandan beri sırra kadem basmış durumda, onun yerine geçen kardeşi Konstantin Ignatov ise OneCoin CEO’su olarak tutuklandı

Tüm bu anlattıklarım size hikaye gibi geliyor olabilir, ve keşke öyle olsaydı, ama değil. FTX, CoinBase, Ethereum, BTCTurk, Thodex ve niceleri bu “hikaye” ile benzer özellikler taşıyor ve Western filmlerindeki “altına hücum” hikayelerine benzer bir kontrolsüzlüğün getirdiği acımasızlıkta insanların birikimleri yok olup gidiyor. Nitekim OneCoin faciası da öyle bir hikaye ki, Hollywood konu ile ilgili “Fake!” isimli bir filmi çıkartıyor.

Peki nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

Yatırım yapacağınız projenin başındaki isim ve kuruluşları araştırın.

İster hisse senedi olsun, ister kripto para, neye yatırım yaparsanız yapın, yatırım yapacağınız kuruluşun, ve başındaki isimlerin geçmişini gözden geçirin. Şüphe duyuyorsanız girmeyin. OneCoin örneğinde Ruja Ignatova’nın Almanya’da hileli iflas suçlamasından ceza aldığı, sonraki Ponzi Oyununda aktif olduğu bilinen bir gerçekti mesela. Yine de 2015 yılına kadar radara yakalanmadan OneCoin ile piyasadan para toplamayı becerebildi.

Ülkemizde “yerli ve milli anakart” ürettiğini iddia edenlerin, ÇiftlikBank adı altında mobil oyun oynayarak para kazanacağınızı iddia edenlerin nelere mal olduğunu da gördük. Ehliyet almaya yeni hak kazanmış bir bireyin, yatırım, teknoloji vb ileri derecede uzmanlık gerektiren konularda kanaat önderi olabilmesi çok, ama çok düşük bir ihtimaldir.

Eleştirenleri “düşman” ilan edenlerden uzak durun.

Yıllardır içinde bulunduğum tüm projelerde (hiçbiri kripto veya NFT ile ilgili değildi) soru sorduğumda gerilimin arttığı durumlar oldu, ve her defasında bu gerilimin arttığı işler er ya da geç sorunlar yaşadı. Çünkü sorgulanmak istemeyen bir yönetim, ya kasıtlı hata yapmaktadır, ya hatasının farkında olmasına rağmen üstünü örtmeye çalışıyordur, ya da hatasını fark edemeyecek kadar basiretsizdir.

Karşınıza çıkacak yatırım projelerinde de durum aynıdır. Eğer birileri “acaba?” diyerek sorguluyorsa ve cevap almak yerine tersleniyor, hatta düşman ilan ediliyorsa bu oldukça riskli bir durumdur. Kurumların şeffaflığı ve sorulara verdikleri yanıtlardaki açıklık en önemli unsurdur. OneCoin örneğinde yatırımcılar kendilerini projenin sadece olumlu yönlerine inanmaları için bir yankı odasına kapatılmış tarikat üyelerine dönmüşlerdi. Bu tarikatın dışında söylemlerde bulunanlar afaroz edilirdi.

Benzer tavırlarda bulunan bir yatırım grubunun üyesi iseniz, dikkatli olun. Unutmayın, araştırmacı gazeteciler ve şüpheci davrananlar çoğunlukla size hasetliklerinden bu işe girmezler, onları da dinleyin ve değerlendirin, sonrasında karar sizin.

Bilinir ve güvenilir bir kripto borsası üstünde işlem yapın.

OneCoin yıllarca kendi borsasında ticaret yaptı, bunun sebebi çok özel ve nadir olması değildir. Bu sayede gerçek bir kripto para birimi olmadığını gizleyebildi. Oysa büyük kripto borsalarında yeterli olmasa da belirli güvenlik önlemleri bulunması sizin yatırımınızı önemli ölçüde güvence altına almaktadır. Bu borsalarda da genellikle sınırlı sayıda kripto para bulunduğu için, her kripto paranın kolay alınmamasının aslında düşündüğünüz kadar kötü olmadığını bilmenizde fayda var.

Hype safsatasına kendinizi kaptırmayın.

Sosyal medyadan, sinemaya, giyim kuşamdan, kripto paralara kadar her olguda “hype” kelimesi ile karşılaşıyoruz. Hype, bir olgu için olağandışı bir ilgi görme durumu olarak adlandırılabilir, ancak hype kelimesi argo kullanımda, uyuşturucu madde kullanımını teşvik eden, veya kullanan kişiler için söylenen bir deyimdir. Tıpkı bu maddelerin kullanımı gibi, hype olgusu ile bezenen olgulara şüpheyle yaklaşın. Bu izlemeniz için her yerde reklamı ile karşınıza çıkan dizi de olabilir, bir kripto para da. Sonuçta yatıracağınız, emeğinizin karşılığı para, ve nereye yatıracağınızı seçerken duygularınız değil, mantığınız önde olmalıdır.

Olağandan çok daha fazla getiri vaatlerine şüpheyle bakın.

Aynı işi yapan 10 kişiden sadece biri diğer dokuzunun üç katı para kazanıyorsa, o işin altında bir çapanoğlu olma ihtimali yüksektir. Diyelim ki, tamamen temiz bir şekilde bu kazancı elde ediyor, o zaman da bunun yolunu sizinle paylaşması mantıklı değildir. Yatırım öznel bir durumdur ve sistemde bir açık yakalayıp kazanç elde edenlerin “bunu herkesle paylaşayım” demesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu yüzden size olağandışı kazançlar teklif eden, mantığa uymayan tekliflerle gelenlere her zaman şüpheyle bakmakta fayda vardır.

Sosyal medyanın çakma fenomenlerine özellikle dikkat edin.

Kripto borsaları geçtiğimiz dönemde tarihindeki en sert düşüşü yaşamadan önce, onbinlerce takipçili, “şuna parayı bas”, “buna hemen yatır parayı” kıvamlı paylaşımlar yapan üstadlar (!) bilinçli veya bilinçsiz binlerce kişinin kanına giriyorlardı, bunu söylediğinizde de “düşman” ilan ediliyordunuz, şimdi ise ortada yok çoğu, olanlar da eskisi kadar “üstad” kıvamında değiller. Bilmem? Anlatabilmişimdir umarım konuyu.

Sadece kaybetmeyi göze alabileceğiniz miktarda para yatırın.

Tüm bu mağduriyetler içimi en çok acıtan hikayeler, aileleri ve işleri için yıllarca yaptıkları birikimleri kaybedenlerin hikayeleri olmuştur. Bazıları borç alıp, bazıları malını mülkünü satıp, bazıları kredi çekip, hatta kredi kartlarından nakit çekip yatırmış kişilerdi. Ve şu anda çevremizde belki de hayatları boyunca ödeyemeyecekleri borçlarla karşı karşıya kalan insanlar haline geldiler. Çok acı ve üzücü bir durum bu. O yüzden yatırım yapmayı düşünüyorsanız, kaybetseniz dahi üzülmeyeceğiniz bir meblağ belirleyin ve onunla yatırım yapın.

Dolandırıcıların paranızı almasına izin vermeyin.

Ülkemizde “Boğaz Köprüsünü Satan”, en meşhur dolandırıcımız olarak bilinen Sülün Osman’ın bir sözü vardır.

“Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı.”

Elbette, bu kendisini aklamak amacı taşıyan bir söz, ama haklılık payı da yok sayılmaz. Herkesin kazanç peşinde olması doğal, ama anormal kazanç teklifi ile gelen birisine para yatırmanın “uyanıklık” olduğunu zannetmek de, sonuçta dolandırılmanız için gayet yeterli. O yüzden tüm bu örnekleri teker teker aklınızdan geçirip, öyle değerlendirmeniz sizin yararınıza olacaktır.

Ve şunu da unutmayın;

Sülün Osman, “Alın Teri ile Yaşamak” isimli bir konferans vermiştir.